DEĞERLER EĞİTİMİ
Değer kavramı; bireylerin düşünce, tutum ve eylemlerinde birer standart olarak ortaya çıkan kültürel ögeleri değer olarak adlandırmaktadır. (Doğruluk, bireysellik, yardımlaşma vb.) Değerler insana “ne” olduğunu gösterdiği kadar, “ne” anlama geldiğini de gösterir.
Okul öncesi dönem, çocuklarda değerlere ilişkin bilgilerin temellerinin atıldığı ilk dönemdir. Değerler temelde değişmez özellikler içerir fakat yaşanılan çevre, kültürel özellikler, eğitim ve deneyimler gibi pek çok faktöre göre bireysel olarak farklılıklar gösterebilir. Değerler, eğitimin oldukça önemli bir parçasıdır ve ahlâki deneyimlerle de yakından ilgilidir.
İyi bir değerler eğitimi akademik başarıyı da etkiler. Eğer bir çocuk okula başladığında sorumluluk, kendini kontrol ve azim gibi kişilik özelliklerinde sorun varsa, okul başarısında da çeşitli sorunların ortaya çıkacağı belirtilmektedir. Şefkat, cesaret ve sadakat gibi değerler ise çocuğun okul başarısı için doğrudan gerekli değildir fakat çocuğun diğer çocuklarla ilişkisinde önemlidir.
Aklın ve kalbin uyum içinde olması şeklinde tanımlayabileceğimiz ahlâk eğitimi evde başlar ve okulda devam eder. Eğitimcilerin, çocukların her zaman sahip olacakları değerlerle ilgili rolü oldukça önemlidir. Kişilik ya da değerler pek çok yolla gelişmektedir ve özellikle küçük çocuklarda iyi davranışlara ilişkin deneyimlerin oldukça çeşitli olması gözden uzak tutulmamalıdır. Değerler yaşanılarak bir kimlik, kişilik boyutu haline gelir. Ancak değerler eğitiminin vazgeçilmez bir ön koşulu vardır; özgürlük. Değerler eğitimi özgür ve demokratik bir ortamda yapılmazsa bir dayatma, baskı ve koşullandırma etkinliğine dönüşür. Hiç değer eğitimi yapılmaması bu anlayışla verilen değer eğitiminden daha iyidir. Değerler eğitiminde model olmak, değerleri yaşayarak kazanmak çok önemlidir.
Çocukların okulda başarılı olmaları için; çalışma, sorumluluk, azimli olma, iç kontrol, saygı, dürüstlük gibi değerleri öğrenmeleri ilköğretime başlamadan önce bunlara ilişkin temel hazırlık düzeyine sahip olmaları gerekmektedir. Bu kavramlar aile ve okul öncesi eğitimcilerinin işbirliği ile gerçekleştirilebilir.
Değer eğitiminde çocuğun kendine güven duygusu da bir diğer önemli noktadır. Çocuğun kendine güveni geliştirilmelidir. Çocuklara yaşlarına uygun olan becerileri kendilerinin yapmaları için fırsat sağlanmalıdır. Çocuğun kendi kendine bir davranışı gerçekleştirmesi bağımsızlığını artırır ve kendine güvenini geliştirir. Okul öncesi dönemde, kendine güvenin kaynağının sorumluluk becerisine sahip olma ile ilgili olduğu belirtilmektedir. Çocuk, sorumluluklarını yerine getirdikçe kendine güveni artacaktır. Kendine güven, azimli olma ve kusuru öğrenmeyi de gerektirir. Örneğin, bir çocuk için düğmelerini kapatmak hiç de kolay bir iş değildir ve bunu kusursuz bir şekilde yapmak için genellikle tekrar tekrar dener ve tam olarak gerçekleştirdiğinde kendine olan güveni artar. Bu göreve başlamak ve tamamlamak için de çocuğun deneyimlere ihtiyacı vardır.